Nerelerdesin Weird?

Mart 04, 2018
Nerelerdesin acaba 'the weird one'?
En son yazını yazalı kaç gün oldu da sen hemencecik bunu fırsat bilip ortalardan kayboldun? Hem de tam güzel insanlar blogunu keşfetmeye başlamış görülme ve tıklanma sayıların artmışken, ha?


Merhaba!
Ara sıra kendimi blogdan uzakta bulup ne yaptığımı ne yapmadığımı bilmediğim zamanlar yaşıyorum. Sanırım ben yine bu zamanlardan birinde kendimi sosyal hayatta ve insanların çevresinde çok kaybettim. Her şeyi aynı anda istedim sonra yine uzakta kaldığım yer burası oldu. 


Son haftalarda çok şey tecrübe ettim. Duymak isteyen varsa biraz bunlarla ilgili konuşalım istiyorum.



  • Bloguma birçok güzel yorum geldi! 
İnanır mısınız? Ben inanamadım. İlk amacım çokça yazılmadığı konuşulmadığını bildiğim animelerden bahsetmekti belki okuyan, gören olur-du. Ama kimse okumadığı zamanda sorun değildi. Çünkü kendimle ilgili çelişkili olduğunu düşündüğüm şeyleri yazarım dedim. İçimi dökerim dedim.
Sonra nasıl oldu bilmiyorum bir mail aldım, beni burada kendince yazan insanlarla ilk tanıştıran da oydu. Sonra aradan zaman geçti ve bir şekilde birileri tarafından okunmaya başladım. İnanın nasıl oldu bilmiyorum. Hatta o zamanlar çok yazı yazabilen biri de değildim. Motivasyonumu kazandıkça yazmaya, bloggerların keşif etkinliklerinde yer almaya başladım. Mesela en son deeptone tarafından yazılan Bloglardan Seçmeler 6 da bana da yer verilmişti. Sonra şurada bir yazıda da aynı şekilde. 

O ve onun gibi burada tanıdığım birçok insan yazılarıma yorum yapmaya devam ettiği için teşekkür ederim. 
Benden güzel bahsettiğiniz için ise daha da teşekkür ederim.
İyi ki okuyorsunuz, iyi ki varsınız 💙
  • Şimdi devam edelim, geçtiğimiz haftalarda birçok etkinliğe/konferansa katıldım.
Bu katıldığım etkinlikler çeşitli konulardaydı. Kimisi öğrenci kulübü için kimisi genetikle ilgili olduğu ve dinlemek istediğim birini konuk olarak çağırdığı için vs vs. Ama bu süreçte fark ettiğim şey şu oldu, içimde hiçbir şeyden memnun kalmayan 30 kişilik bir organizasyon komitesi varmış. Çevremdeki herkesi de bıktırdım sanırım.
Huyum kurusun cidden, kurusun.
  • Sonracığıma yurt dışından arkadaşlar geldi. 
Böyle misafir olmaz olsun bence. Gelmeden önce bi oku, araştır değil mi? Hadi hepsini geçtim azıcık vikipedia'dan oku. Zaten İstanbul'un son soğuk haftasında hepimiz donduk hepimiz hasta olduk. Bunlar ne salak salak olaylar ya?! 


Neyse tamam sakinleştim. Bu da geçti.


Hıh ne diyodum. Olaylardan devam ediyorduk. 
  • Yeni insanlarla mı tanışmadım, önceden tanıdığım insanların gerçek yüzlerini mi görmedim neler neler yani. 
İstanbul'da yaşayan varsa biliyordur mutlaka, son bir hafta tam da bir kış gibi geçti. Yani son birkaç ayda arada bir yüzünü gösteren kış tamda bu insanların geldiği hafta bizi kırdı geçti. Soğuk mevsimden gelenlerin daha iyi niyetli alışkın olmasını beklersiniz değil mi? Yok işte, tam tersine sanırsın Akdenizliler geldiler soğuktan ağlandılar.
İyi oldu bir yerde hem kendi içimizde birbirimizi daha çok tanıma fırsatı edindik hemde Avrupalı arkadaşlarımızın ne kadar arkadaşımız olduğunu gördük kjhgfdfghjkl -sinirlenince random atan weird-

Neyse efeniim soğukta donmanın yanı sıra az daha birinin ego savaşında eriyip gidiyorduk! 
O yüzden bu yazıda asıl söylemek istediğim şudur ki;
Zamanından fedakarlık ettiğin, ettiğimiz şeylerde egonuzu susturun bir nolur.
Kim olursanız olun insanlarla güzel bir üslupla konuşmayı bilin.
Ayrıca insanlarla nasıl güzel olayları paylaşıyor, bir grubun yaptığı o harika şeyden kendinize pay çıkarmasını biliyorsanız aynı şekilde kötü olaylardan da pay çıkarın.
Arada sırada da olsa 'kelleyi önünüze alıp' sağlamca düşünün. 
Ortada bir yanlış varsa kimseyi suçlamadan önce kendinizle konuşun, kendinizi dinleyin.
Sonra gidin diğerlerine suçu atın. Belki de bir şeyleri bu yöne sürükleyen sizsinizdir ya da değilsiniz? Düşünmeden, kafa yormadan ve karşınızdaki insanlarla konuşmadan asla bilemezsiniz.

Son olarak her şerde bir hayır vardır. 
Benim başımdan geçen bu iki haftada tam da artık daha fazlası olamaz, ben insanları anlamaya başladığım dediğim zamanda oluverdi. İyi ki de olmuş! Burnu büyüklük yaptığım sırada iyi ki böyle olaylar silsilesi oluvermiş ve ben yine kendime gelmişim.
Gözü kapalı yaşamak ve gözünün kapandığını fark etmemek o kadar kolay ki! Tıpkı insanları kandırmanın, yalan söylemenin kolaylığı gibi.

Daha güçlü kalkarsınız umarım bugün yataktan. Bazen mutsuz uyandığınız gibi mutlu da uyanabilirsiniz. Mutluluğunuzu nasıl insanlarla paylaşıyorsanız, mutsuzluğunuzu dertlerinizi ne bileyim daha bir sürü şeyi içinize atmayın. Ben yazıyorum böyle şeyleri. Ya yazın ya da anlatın.
Anlatacak kimseniz olmadığına inanıyorsanız da bana yazın. Her zaman akıl veremem belki ama dinlerim. Çünkü biliyorum, modern dünya da çoğu insan konuşmayı çok iyi biliyor ama dinlemeyi unuttu. 

Biz böyle olmayalım.
Ve bende bir daha bloga böylesi bir ara vermeyeyim! 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
-d

6 yorum:

  1. Merhaba Canım, yazını zevkle okudum. Samimi bir öz değerlendirme yapmışsın. Bunu sık sık yapmak gerekiyor aslında. Ve haklısın blog dünyasından uzunca bir süre kopmak da hiç iyi olmuyor. Bunu ben de yaptığım için biliyorum. Paylaşımlarımızın daimi olması temennisiyle, iyi haftalar diliyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçim sıkıldıkça buraya koşuyorum ben aslında. Bu konuda biraz da suçlu hissediyorum bu yüzden. Güzel yorumunuz ve dilekleriniz için de teşekkür ederim :) Hepimize iyi haftalar!

      Sil
  2. Arada oluyor öyle aralar, insan her zaman aynı modda kalamıyor. Bazen öyle anlar oluyor ki; seni bile bile tahrik ediyorlar hatta mobbing uyguluyorlar. Son birkaç haftadır ben de aynı dönemeçteyim. Ama yazıyorum, yazmak iyi geliyor.
    Söyledikleri ile yaptıkları eş olmayanlara inat, onları tınlamıyor ve yazıyorum. Oh buradan da içimi döktüm, Weird'ciğim :D
    Ben Devilman Cry Baby'i izleyemedim yaa. Bir de Netflix yapımıymış halbuki. Çok atlamalarla doluydu yarım bıraktım. Şimdi Myanimelist'te popülerliğini sürdüren Angel Beats'e başladım. Güzel gidiyor, nasıl izlememişim ben bunu bilmem :D
    Hadi yaz yine anime incelemeleri ve önerileri, bekliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yılı kendime iç dökme yılı ilan etmiştim, sende söyle sende konuş burada da susacaksak nerede konuşacağız :D
      Devilman:Crybaby zaten o ikili arasındaki uzun yıllardır gösterilmeyen savaşı gösterdikleri için eski serilerden daha iyi denmiş. Ben diğerlerini izlemeyen bilmeyen biri olduğum için sevmiştim açıkçası. Bu tarz biraz daha eski ve popüler animeler çoğunlukla iyi çıkar ben ilk oralardan seçmiştim izleyeceklerimi ne güzel yapmışsın sende :)
      Çarşambaya bir öneri yazmayı planlıyorum, bakalım bakalım ;)

      Sil
  3. heey bu yazını çok sevdim, bütün ayrıntılarıyla, yurtdışından misafir nasıl geldi yaa, akraba mıı, instada izliyom ya story lerinii. bi de şeyi anlatcaktın yaaa, connect weirds adının hikayesiniiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiim deep yazıyı beğenmene ne kadar sevindim anlatamam :)) yurtdışından bir kulüp aracılığı ile bizim gibi öğrenci arkadaşlarımız gelmişti bir hafta bende sağolsunlar strese doydum.
      Madem merak ediliyor bir sonraki kişisel yazının konusu da connect weirds nereden çıktı olsun o zaman :p Öyle çok özel bir hikayesi yok aslında ve tamamen unutmuşum onunla ilgili konuşacağımı hatırlattığın için teşekkür ederim :))

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.