Bir şeyler hakkında;

Temmuz 28, 2019
Selam!
Tonlarca kez ortalardan kaybolup hatta bazen kendimi de kaybedip burayı unutup unutup dönüyorum.
Her seferinde söylüyorum zaten burası kendimi en rahat hissettiğim ve ne zaman düşsem kendimi toplayabildiğim bir yer.
Blogun yıldönümüne çok az kaldı.
Seneler önce bir ağustosta açmıştım burayı, anime blogları yeterli gelmediğinden o zamanlar. Ama biliyorsunuz şimdilerde anime.net gibi tonlarca site, youtube videoları falan var.
Hatta ben üniversiteye girerken bölümümle ilgili hiç doğru düzgün kaynak yokken artık tonlarca youtuber denilen insan çıkmış bölümü anlatıyorlar. Bazıları doğru şeyler anlatırken bazıları da daha yolun başında olduklarından eksik konuşuyorlar -bence-
Bir de şimdilerde twitterda gençlere meslek tecrübesi verebileceğine inanan ama halbuki eğitim dünyasıyla uzaktan yakından alakası olmayan yaşlı insanlar türedi. En çok sinir olduğum kesim bu zaten.
Mesela kadın finansçı, eften püften bir kitap yazmış. Hani bir zamanlar okuduğumuz "The Secret" tarzı şeyler yazmış, isterSEN yaparsın diyor. Tonlarca kez Amerika'ya, Hindistan'a seyahat edebilen, az çok iyi bir aileden gelmiş biri diyor. Farkında mı bu insanlar acaba çoğu öğrencinin ailesinden destek almadan burslarla ya da yarı zamanlı işler yaparak geçindiğinin? Mezun olunca çoğunun işinden memnun olmadığının? Ya da ülke şartlarından, sürekli meyve-sebzelere ve dahası kullandıkları her şeye gelen zamlarla baş edemediklerinin?
Bu ülkede çoğumuzun açlık sınırında maaşlarla geçindiğinin?
Gerçekten merak ediyorum.

Çünkü, ben ve benim gibi arkadaşlarım için memur çocuğu olmak bile ekstrem bir ayrıcalıktı. Bu insanların en azından yeşil pasaportu varken bizim yok, yurtdışına gitmek için çalışıp para biriktirmemiz,  burslarımızı idareli harcamamız gerekiyordu.
Neden kimse bu zor şartlar altında neler başarmaya çalıştığımızdan, ülkede geliştirilmeye çalışılan girişim şirketlerinden, eksik alanlardan bahsetmiyor da iş hep sanki ülkede birileri mezunları işe almaya çalışmış da mezunlar kendini geliştirmemiş gibi yaftalanıyor? Halbuki 3-4 staj yapıp güzel referanslarla mezun oluyoruz çoğumuz ama sonunda aldığımız iş tekliflerindeki maaşlar 2000tl gibi bir şey ve ekstrem iş saatleri. Bununla hangi insan yaşayabiliyor bu dünyada?

Yeni mezunlara iş alanı oluşturmayan, girişimcilere destek vermeyen sadece işi twitterda prim kasmak/ etkileşim almak olan insanları dinlemeyin siz de. Basın engeli geçin. Çünkü bir şeyler başarmaya, sizin bizim gibi bu ülkede bir şeyler değiştirmeye/geliştirmeye çalışmıyor çoğu. Yalnızca yazdıkları kitaplardan elde ettikleri paranın derdindeler.

Aksiyona geçmeyen hiç kimseyi dinlemeyin bence meslek seçerken de tavsiye ararken de.

Mesela biri demiş ki "Bölüm değil, üniversite tercih edin."
Lise sondayken en çok arkadaşlarımla en çok güldüğümüz insan tipi sırf İTÜ olsun diye orada Meteoroloji Mühendisliği, Çevre Mühendisliği yazmış insanlardı. Çünkü bize göre insanların idealleri olmalıydı, istemediğin bir bölüm okursan kimse senden başarılı olmanı bekleyemezdi. Mesela TÜBİTAK Projesi birinci olmak için bulmamalıydın, insanlara ne katabilirim nasıl hem kendimi hem de insanlığı geliştiririm diye düşünerek proje üretmeliydin.
Ben mi bir ütopyada yaşıyorum yoksa hayatlarımız birer distopyaya mı dönüştü emin değilim ama bıktım artık bu algılardan.

Bir de bu arada youtube da boş içerik üreten genç kesim gördükçe çıldırıyorum. Son bir yıldır acaba ben de mi girişsem diyorum ama kendimi durduruyorum bu insanları gördükçe.
Youtube'u çöplüğe dönüştürdüğünüz için teşekkürler.
Twitter'ı da mahvettiniz zaten. Etrafta sürekli "Neyim ben bilmem nerenin bilmem nesi" mi şeklinde zekasından emin olamadığım tonla insan var. Size engel atmaktan ben bıktım ama siz bıkmadınız cidden böyle saçma paylaşımlardan. Kendinizi övdünüz diye insanlar sizi sevmedi, size saygı duymaya başlamadı. Öğrenin artık bir şeyleri.

Fazlaca doluyum bu ara ülkeye, insanlara karşı.
Ama henüz umudumu yitirmiş değilim,


Görüşmek üzere,
-d



Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.