İzlemeli Mi, İzlememeli Mi? The Librarians
Hey, bugün sizlerle şu an devam etmekte olan bir sezonu bulunan bir diziden bahsedeceğiz ve çokça konuşacağız. Bugünkü konumuz The Librarians.
Önce biraz konudan ve karakterlerden bahsedelim sonra birlikte tartışalım izlemeli miyiz, izlememeli miyiz?
Neye yardıma ikna ediyor deme, orası SPOİLER!
Cassandra'da bilim ve özellikle matematikle fazlaca ilgili biri. Yine yüksek IQ'lu birisi.
Ancak onun bir sorunu var.
Beyninde bir tümörle taşıyor ve yaşadığı her gün onun son günü olabilir.
Bu yüzden de Kütüphane'den gelen mektuba cevap vermemiş.
Ezekiel Jones aslında bir suçlu. Hırsız!
Nasıl ya? deme. Şöyle ki Ezekiel dünyanın en korunaklı müzelerine çaktırmadan girmiş, çıkmış istediği eseri çalabilen ve bu konuda oldukça yetenekli biri! Birde sanırım Kütüphane içindeki iyiliği görmüş olsa gerek.
Önce biraz konudan ve karakterlerden bahsedelim sonra birlikte tartışalım izlemeli miyiz, izlememeli miyiz?
Yayın hayatına 2014 yılında 10 bölüm ile başlayan The Librarians bilim kurgu, fantastik türüne ait.
The Librarians aslında bir yan dizi. 2000'li yıllarda çıkan "The Librarian" filminin yan dizisi.
Hikaye temelde; Flynn Carsen karakterinin Kütüphaneden 'Kütüphaneci' olarak seçildiğine dair bir mektup alır ve Kütüphane uğruna maceralara atılır. (İlk The Librarian filminin başlangıcı)
2008'de The Librarian film serisinin üçüncüsü yayınlanıyor ve hikayeye bir son veriliyor, film olarak elbette.
2014 yılında ise yukarıda gördüğünüz oyuncuları topluyor TNT ve The Librarians adı altında hikayeye yeni karakterler ekleyerek filmi bir televizyon dizisine dönüştürüyor. Hikayeye devam ediliyor aslında.
Flynn Carsen'in de dahil olduğu bölümlerle karakterlerimiz efsaneler ve eserler peşinde koşarak dünyayı kurtarmaya korumaya çalışıyorlar.
The Librarians aslında bir yan dizi. 2000'li yıllarda çıkan "The Librarian" filminin yan dizisi.
Hikaye temelde; Flynn Carsen karakterinin Kütüphaneden 'Kütüphaneci' olarak seçildiğine dair bir mektup alır ve Kütüphane uğruna maceralara atılır. (İlk The Librarian filminin başlangıcı)
2008'de The Librarian film serisinin üçüncüsü yayınlanıyor ve hikayeye bir son veriliyor, film olarak elbette.
2014 yılında ise yukarıda gördüğünüz oyuncuları topluyor TNT ve The Librarians adı altında hikayeye yeni karakterler ekleyerek filmi bir televizyon dizisine dönüştürüyor. Hikayeye devam ediliyor aslında.
Flynn Carsen'in de dahil olduğu bölümlerle karakterlerimiz efsaneler ve eserler peşinde koşarak dünyayı kurtarmaya korumaya çalışıyorlar.
Fazla bilindik aslında, değil mi?
Şimdi gelin biraz karakterleri tanıyalım.
(bu kısmı çok seviyorum!)
(bu kısmı çok seviyorum!)
The Guardian-Eve Baird |
Eve Baird, Flynn Carsen ile karşılaşmasının ardından Kütüphane'den bir çağrı alıyor. The Guardian yani Kütüphane'nin Koruyucusu olmak için. Kütüphaneci ile maceralara atılacak olup onu ve kütüphaneyi korumak yegane görevi olan bir pozisyon.
Güçlü, yıkılmaz ve elbetteki Eve harika bir koruyucu!
Güçlü, yıkılmaz ve elbetteki Eve harika bir koruyucu!
The Caretaker-Jenkins |
Jenkins, hikayenin en muhafazakar yanı. Öyle ki ölümsüz olan karakterimiz Kütüphane'ye bağlı ve onun asıl koruyucusu/bakıcısı.
Jenkins ile ilgili söyleyebilecek çok şeyim var aslında ama ne söylesem spoiler olabilecek bir karakter kendisi. Aklında huysuz olarak kalabilir.
Jenkins ile ilgili söyleyebilecek çok şeyim var aslında ama ne söylesem spoiler olabilecek bir karakter kendisi. Aklında huysuz olarak kalabilir.
Jacob Stone namı diğer The Historian! |
Geldik asıl meseleye. Hikayenin üç deli çocuğundan biri!
Jacob yani Jake Stone hikayede tarih ile ilgili neredeyse her şeyi bilen (her şey demedim kesin bilmediği bir şey çıkar diye ama 4.sezona geldik öyle bir şeye rastlamadık henüz ya neyse) sanatsal ama karakteri de sağlam bir kovboy çocuk. Yüksek IQ'sunu ailesinden ve çevresinden gizleyerek tarih ve sanatla uğraşan bu bilgili çocuğumuz Kütüphane'nin ona gönderdiği mektuba bakmamış bile! Ama zamanı geldiğinde Eve Baird bu üçlüyü zor bela bulup, yardıma ikna ediyor.
Neye yardıma ikna ediyor deme, orası SPOİLER!
Cassandra Cillian namı diğer The Mathematician |
Ancak onun bir sorunu var.
Beyninde bir tümörle taşıyor ve yaşadığı her gün onun son günü olabilir.
Bu yüzden de Kütüphane'den gelen mektuba cevap vermemiş.
Cassandra bu üçlünün en çılgını olmaya aday bence. Hem giyimi hem de hareketleriyle! Arada sırada kıyafetleri gözlerimi acıtmadı değil ama tam karakterini yansıtan şekilde giydiriyorlar kızı!
Ezekiel Jones namı diğer The Crimial! |
Nasıl ya? deme. Şöyle ki Ezekiel dünyanın en korunaklı müzelerine çaktırmadan girmiş, çıkmış istediği eseri çalabilen ve bu konuda oldukça yetenekli biri! Birde sanırım Kütüphane içindeki iyiliği görmüş olsa gerek.
Başlarda hiç sevilmeyen ama ilerledikçe hikayenin olmazsa olmazı haline gelenlerden biri Ezekiel!
Ah, birde aksanı tabiki 😏
Ah, birde aksanı tabiki 😏
Neyse efenim olaylar oluyor ve bu üç insan Eve Baird önderliğinde bir araya gelerek Kütüphane ve elbette ki Dünya'nın iyiliği(:P) için çalışmaya büyücü gücü içeren eserleri toplamaya, insanları bu güçlerden korumaya çalışmaktadırlar.
Ve evet bu evrende büyüde, cadılarda, aklınıza gelebilecek birçok şey gerçek!
Ve evet bu evrende büyüde, cadılarda, aklınıza gelebilecek birçok şey gerçek!
Biraz şey gibi değil mi ya, Doctor Who'nun büyülü bir evrende gerçekleşen versiyonu?
- Doctor Who'da da birçok doktor gelip geçiyordu, bunda da her Kütüphaneci'nin ölümünden sonra Kütüphane olası Kütüphaneci'lere mektuplar göndererek onları seçiyor ve bir süreklilik sağlanıyor.
- Sürekli maceradan maceraya koşmalarını ve Dünya üzerindeki kötülüğün asla durmamasını saymıyorum bile. O zaten cepte çünkü.
- Doctor Who'nun çok yol arkadaşlı(companion) versiyonu gibi.
Flynn Carsen- 2004'ten beri adamın yaşlanmasını izledik resmen. |
Peki şimdi neden sordum "İzlemeli mi, İzlememeli mi?" diye.
Dürüstçe cevap verecek olursam The Librarians benim boş zaman değerlendirme dizim.
Doctor Who yokken canım sıkıldığında açıyorum bir bölüm ve tıpkı Matt Smith varken ki Doctor Who gibi oradan oraya Kütüphanecilerin savrulmalarını izliyorum.
Doctor Who yokken canım sıkıldığında açıyorum bir bölüm ve tıpkı Matt Smith varken ki Doctor Who gibi oradan oraya Kütüphanecilerin savrulmalarını izliyorum.
Normalinde öyle aman aman kesin izleyin, izlemeyen çok şey kaçırır tarzı bir dizi değil.
Ha, olabilir miydi? Olurdu ama çok şey değişirdi.
İnsana biraz şeyi düşündürüyor, hitap ettiği yaş biraz düşük mü ne?
Bu sebeplerdendir ki gidip de Dizi Önerisi olarak eklemek istemediğim ama konuşmak istediklerimden The Librarians.
Evet, sen neler düşünüyorsun The Librarians ile ilgili? İzlemeyi düşünüyor musun yoksa çoktan izledin mi? Yorumlarda yazmayı unutma!
Cumartesi görüşmek üzere,
-d
Cumartesi görüşmek üzere,
-d
bir kaç bölüm izlemiştim sonra kaçırdım herhalde..
YanıtlaSil