Kayboluşlara rağmen hala buradayız değil mi?
Yazıya bir soruyla başlamak istiyorum.
Kayboluşlara rağmen hala burada mısın? Dünya'da yani.
Ayakların yere sağlam basıyor mu? Belki öncekinden daha sağlam belki de daha hafif olarak değerlendirilebilir mi peki?
Hellööö,
Bir ayı geçkin uzun bir aradan, üç ülke değiştirdikten, dönünce girdiğim depresyonumsu haftadan ve elbette ki finallerden sonra tekrardan yazmaya döndüm.
Sonra fark ettim ki bu ara bana iyi geldi.
Bana bu kıştan beri yaşadığım her şey gibi.
Aslında ne var biliyor musunuz? Ara buldukça hep bir şekilde kendimi değerlendirmeye alınmış buluyorum ve inanır mısınız bu sefer ki güzeldi. Yine köşemde biraz ağlandım ama sanırım 21'in getirdikleri bunlardı. Düşe kalka öğrenmekten hoşlanmıyorum ama sanırım benim biraz köşeye çekilip ağlanmaya ihtiyacım oluyor her seferinde. İçimdekileri böyle döküyorum işte.
Bunu da kötü bir şey olduğundan ya da işte aman bakın ne kadar kırılgan bir insanım algısı yaratması için söylemiyorum.
Sadece farkında olun.
Kimsenin hayatı güllük gülistanlık değil, herkes yaşadıklarını farklı bir şekilde içinden atmayı istiyor, benimkisi yazarak bir miktar anlatarak oluyor.
Hadi size bir itiraf.
Tam da yukarıda bahsettiğim şey yüzünden burayı okuyan ve beni dışarıda/gerçek dünyada gören insanlar/arkadaşlarım şaşırıyor.
Normal hayatta asla gündelik dertleri düşünmüyorum, her şey gerçekten güzel ya da güzel olacağına inanıyorum kafası yaratmayı seviyorum insanlar üzerinde.
Öylesi daha kolayıma geliyor çünkü.
Kolayıma geldiği gibi davranmayı da seviyorum.
Neyse ne diyordum. Hah, öz değerlendirme.
-Pek öz sayılmaz ama o artık bizden biri.-
Kabullenmeye başladım sanırım.
Kimseyi değiştiremeyeceğimizi, insanları bazı durumlarda eleştirmenin kimseye bir fayda sağlamadığını anladım da diyebiliriz. Etki etmeyeceğini biliyorsanız konuşmanın pek de bir anlamı yok çünkü. En azından karşınızdaki sizi dinlememeye niyetliyse onun için efor sarf etmektense daha yararlı şeyler için harcanabilir bu efor.
Bir de bir yerde kendinizle barışmayı öğreniyorsunuz. Her Allah'ın günü aynanın karşısına geçip canım kendim demiyorum tabi, ama kendinizi ve sınırlarınızı keşfettikçe bir şeyler daha bir anlam kazanıyor gözünüzde.
Kısacası büyüyorsunuz işte.
Ben yine ne anlatacaktım ne anlattım.
Animelere geri döneceğimden, yazmaya geri döneceğimden, kafa dinlemenin, biraz gezmenin ne kadar iyi geldiğinden bahsedecektim. Nereye geldim.
Bir kere yazmaya başlayınca hep böyle bir yerde buluyorum kendimi işte.
Ana fikirde anlaştıysak sorun yok gerçi.
Ya bir de ben yokken bloga baya uğrayan olmuş görüntülenme anlamında, nereden geliyorsunuz nereye gidiyorsunuz anlam veremedim arkadaşlar ama bloga arada tıklayan birilerini görünce mutlu oldum saçma salak, ne bileyim işte.
Şöyle bir şeyle de bitireyim azıcık keyfimiz yerine gelsin.
Sonra görüşürüz,
-d
Kayboluşlara rağmen hala burada mısın? Dünya'da yani.
Ayakların yere sağlam basıyor mu? Belki öncekinden daha sağlam belki de daha hafif olarak değerlendirilebilir mi peki?
Hellööö,
Bir ayı geçkin uzun bir aradan, üç ülke değiştirdikten, dönünce girdiğim depresyonumsu haftadan ve elbette ki finallerden sonra tekrardan yazmaya döndüm.
Sonra fark ettim ki bu ara bana iyi geldi.
Bana bu kıştan beri yaşadığım her şey gibi.
Aslında ne var biliyor musunuz? Ara buldukça hep bir şekilde kendimi değerlendirmeye alınmış buluyorum ve inanır mısınız bu sefer ki güzeldi. Yine köşemde biraz ağlandım ama sanırım 21'in getirdikleri bunlardı. Düşe kalka öğrenmekten hoşlanmıyorum ama sanırım benim biraz köşeye çekilip ağlanmaya ihtiyacım oluyor her seferinde. İçimdekileri böyle döküyorum işte.
Bunu da kötü bir şey olduğundan ya da işte aman bakın ne kadar kırılgan bir insanım algısı yaratması için söylemiyorum.
Sadece farkında olun.
Kimsenin hayatı güllük gülistanlık değil, herkes yaşadıklarını farklı bir şekilde içinden atmayı istiyor, benimkisi yazarak bir miktar anlatarak oluyor.
düşün, düşün, düşün. |
Tam da yukarıda bahsettiğim şey yüzünden burayı okuyan ve beni dışarıda/gerçek dünyada gören insanlar/arkadaşlarım şaşırıyor.
Normal hayatta asla gündelik dertleri düşünmüyorum, her şey gerçekten güzel ya da güzel olacağına inanıyorum kafası yaratmayı seviyorum insanlar üzerinde.
Öylesi daha kolayıma geliyor çünkü.
Kolayıma geldiği gibi davranmayı da seviyorum.
Neyse ne diyordum. Hah, öz değerlendirme.
-Pek öz sayılmaz ama o artık bizden biri.-
Kabullenmeye başladım sanırım.
Kimseyi değiştiremeyeceğimizi, insanları bazı durumlarda eleştirmenin kimseye bir fayda sağlamadığını anladım da diyebiliriz. Etki etmeyeceğini biliyorsanız konuşmanın pek de bir anlamı yok çünkü. En azından karşınızdaki sizi dinlememeye niyetliyse onun için efor sarf etmektense daha yararlı şeyler için harcanabilir bu efor.
Bir de bir yerde kendinizle barışmayı öğreniyorsunuz. Her Allah'ın günü aynanın karşısına geçip canım kendim demiyorum tabi, ama kendinizi ve sınırlarınızı keşfettikçe bir şeyler daha bir anlam kazanıyor gözünüzde.
Kısacası büyüyorsunuz işte.
Ben yine ne anlatacaktım ne anlattım.
Animelere geri döneceğimden, yazmaya geri döneceğimden, kafa dinlemenin, biraz gezmenin ne kadar iyi geldiğinden bahsedecektim. Nereye geldim.
Bir kere yazmaya başlayınca hep böyle bir yerde buluyorum kendimi işte.
Ana fikirde anlaştıysak sorun yok gerçi.
Ya bir de ben yokken bloga baya uğrayan olmuş görüntülenme anlamında, nereden geliyorsunuz nereye gidiyorsunuz anlam veremedim arkadaşlar ama bloga arada tıklayan birilerini görünce mutlu oldum saçma salak, ne bileyim işte.
Şöyle bir şeyle de bitireyim azıcık keyfimiz yerine gelsin.
Sonra görüşürüz,
-d
Merhaba :) Hoşgeldin . Ben de bu aralar yazamıyorum aslında yazmak istiyorum da üşeniyorum sanırım . Ne güzel şeyler yazmışsın . Bazı insanlara konuşurken sanki duvara konuşuyor gibi hissediyorum ben de . O insanlara artık konuşmayı bıraktım . Karşılarında sessiz kalmak daha iyi hissettiriyor . Keyifsiz ya da yorgun hissettiğimde bloğa yazı yazmak iyi geliyor , umarım sana da iyi gelmiştir . Buralarda daha çok olman ümidi ile . Çok sevgiler .😊🌸
YanıtlaSilYorumunuz için teşekkür ederim, elimden geldiğince çok çok yazmaya çalışacağım. Hem böyle yazılar hemde blog o kadar iyi geliyor ki her şeye :)
SilD bazı insanlar çabalamaya değer bazıları değmez biliyorsun bunu. Bir şeyleri anlama süreci hep sancılı olmuştur insan için nasıl bir kişiliğimiz olursa olsun iyisini umut etmekten vazgeçmiyoruz çünkü. 8 il binlerce insandan sonra sana diyebileceğim tek şey var. Dünyada ottan sonra en fazla popülasyona sahip canlı insandır. Biz varız en kötüsü yanında.
YanıtlaSilKonuyla biraz alakalı biraz alakasız bir şeyler düşünüyordum, tam da üzerine yorumunu gördüm. Ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten, bazı şeyler ifade edemiyorum ama teşekkür ederim. Yorumun için de, burada olduğun için de :)
Silheeey iyisin iyisin yaaa instadan izliyom du bugün avcılar kampüstüüü :) yaz tabikideee :) yurtdışı anılarısını da yaz amaaağğğğ :)
YanıtlaSilYurtdışı anılarımı yazmayı düşünmüyorum açıkçası çünkü bende youtubedaki kanalları izleyerek bir şeyler öğrenmiştim yeni değildi yani hiçbiri :D ve evet avcılar kampüsü! ^^
Sil