Kendime Not #2 ve #3

Mart 03, 2019
Selam,
Dün yine kongrenin 2.günü olması -organizasyon komiteside değilim ama yine de zihnen yoruluyorum-  vee migrenimin geri dönüşü ile ancak yazı yazacak firsatı bulabildim. 
Fırsat fırsattır deyip müziğimi açtım buradayım.
Bir süredir Spotify'da Dalkom Cafe adlı bir listeyi yazı yazarken ya da rahatlamak isterken kullanıyorum. Aslında zihnimi yatıştıracak müzik pek yok her şeyle gaza gelme ya da delirme potansiyelim olduğundan. Lakin bu sefer içimdeki sakinleşme azmini hiçbir şey durduramaz.
Çünkü cidden yerimde duramıyorum, ilaç almış olmama rağmen başım ağrıyor, delicesine konuşmak istiyorum ama konuşabileceğim kimse yok şu an çevremde.

Neyse neyden bahsedecektik, heh. Gün boyunca nasıl hissettiğimizden. Çok boş ve vicdanımı susturmaya çalışıyorum. Biraz garip hissediyorum o yüzden ve ister istemez her gün farklı dışarı yansıtıyorum. İyice dengesizleştim ama sorun yok. Yarın sabah psikolog randevum var.



Evet.
Yine profesyonel yardım almam gereken sınırdayım.
En azından bunun farkındayım.

Aslında geçen sefer bu kadar iyi olduğumda gitmeyi bırakmıştım ama şu an o kadar çok gelecek kaygısıyla baş etmeye çalışıyorum ve bir şeylerde başarısız olduğumda o kadar çok düşüyorum ki boşlukta yeniden normal hayata dönmem çok zor oluyor.
En azından diyorum, en azından durumumun farkındayım ve daha iyi olmaya çalışmak istiyorum.
Acılarımın azalmasını ya da en azından baş edebilmeyi kendi yaralarımı sarmayı öğrenebilmek istiyorum. Her seferinde bunu insanlardan destek alarak yapmak beni zorluyor çünkü bu şekilde asla özgür olamıyorum, kafamda hep birilerine bağımlıyım. Hep birileri olmalı etrafımda ve ben sorunlarımı anlatarak aslında kafamda ne kadar büyüttüğümü görmeliyim. Çünkü siz inanmayacaksınız okurken ama bazen ufacık söylediğim ya da söylemeyi unuttuğum şeyleri o kadar çok büyütüyorum ki kafamda yerlere yatarak ağlayasım geliyor.



Mesela bakınız; son staj görüşmem.
"Son sınıfsın sen, bunları nasıl bilmezsin? Nasıl öyle söyleyebilirsin? Şimdi senin egolu boş biri olduğunu düşünecek ya nasıl böyle patavatsızca konuştun? Nasıl böyle tatlı ses tonuyla konuşursun ya şimdi kesin çocuksu biri olduğunu düşünecek pazartesi daha olgun biri gibi davran, o tatlı sesi de sustur."
Görüşmeden çıktıktan sonra görüştüğüm iki kişi de bizce iyi geçti demesine rağmen, ben yine de hepsini kafamda o kadar büyüttüm ki kabul mailim gelene kadar tüm arkadaşlarıma ağlandım. Topu topu iki tane arkadaşım kaldı artık ama olsun yine de onlara ve kendime işkence ettim. Sonuç; bu cuma mail attılar gel hafta içi uygun günlerinde, seçildin diye. 
Hani sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim. 
Sevindim çünkü böyle bir deneyimi merak ediyordum, üzüldüm çünkü boşuna kendimi yormuşum.
Dedim ya biraz profesyonel yardıma/iteklemeye ihtiyacım var biliyorum.

Ya bunu çoook sevdiim, çok tatlı değil mi? Tam olmak istediğim yer...

Ve sanırım şu an daha ne yazabileceğimi bilmeden ekrana kara kara bakıyorum. 

Neyse uzun lafın kısası buydu. 
Bir de üç beş mağaza gezdim de piyasa çok kötü çok, hiç alışveriş yapılacak durum da değil hiçbir yer ve ihtiyaçlarım gittikçe artıyor, neyse sakiniz. Anskiyete ataklarını böyle küçük şeyler için heba etmiyoruz. Sakin kalıyoruz. 
Üçüncü gün sonundan sevgiler efenim.

Bu arada challenge ilgisini çeken, kendine dair bir şeyleri paylaşmak isteyen olursa beklerim. 
Sanırım ben yazdıkça rahatlıyorum ama sizi bilemedim.

Görüşürüz,
-d

1 yorum:

  1. Yorumun için teşekkür ederim öncelikle :)
    Aslında bir şeyleri anlatınca rahatlıyorum ve artık insanlarla konuşmaktan sürekli birilerine dert yanar gibi endişelerimi anlatmaktan çok sıkıldım. Bunu yazıya dökmek beni rahatlatır mı denemek istedim.
    Çoğu zaman ben de senin gibi düşünüyorum, olursa olur olmazsa olmaz napalım yani diye. Ama son zamanlarda bunlar hep lafta kalmaya başladı, sanırım bir şeyler hep olmayınca ufacık ihtimaller bile beni heyecanlandırmaya yettiğinden her şeyin üstünde çokça düşünmeye başladım, çok boş zamanının olması bu açıdan hiç iyi bir şey değil. Düşündükçe daha da çok batabiliyorum sanırım.

    Bu challenge'a birileri okusun diye başlamamıştım ama okuduğunu ve hoşuna gittiğini bilmek beni çok mutlu etti :) Ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.