Biraz Baharat!

Var olun...

Selam,
Nisanın son cumartesisine geldik bile. 
'Bahar ayları gevşer gönül yayları' derler. Birde 'kasımda aşk başkadır' var. 
Bu tarihleri böyle saçma geyiklerle sıradanlaştırdığın için teşekkürler dünya! 
Sanırım ben bahar ve kasım aşklarına cevap niteliğinde bir odun olarak doğmuşum. 
Bir kez daha onu anladım. 
Her geçen süreçte kendimi tanımaya devam ediyorum.
Her yaşın ayrı bir getiri ve elbetteki götürüsü olduğunu fark ediyorum.
Kendini keşfetmek güzel şey aslında. Belki size farkındalığın yanında acıda getirmese daha güzel olabilir. Tartışılabilecek bir süreç.

Bugün içimden gelenler bunlardı. Yazının konusu bu değil.
Bu yazının bir konusu yok aslında. Sadece biraz içe bakış ve yazma isteği.
Neden yazdığımı bilmiyorum ama çoğu zaman yazasım geliyor. Bu konuşmak gibi bir şey aslında. İnsan doğası da diyebilirsiniz tabii.

Uzun zaman sonra tumblra geri döndüm. Bir dönem depresyonun eşiğinde olmamı ona borçluydum. Bilirsiniz işte, birçok şey bir araya gelir ve sonra bir bakarsınız uçurum kenarlarındasınız.
Hayır. Ben o kısımda değildim. Sadece biraz sıkılmıştım o kadar.

Bir kez daha biraz sıkıldım. Bu sefer de uçurum kenarlarında değilim tabii. 
Sadece neyi değiştirmem gerektiğini bulmaya çalışıyorum. Belki bir saç kesimi? Yeni bir saç rengi? Yeni nevresimler? Yeni çantalar, ayakkabılar.....
Tamam, ayakkabı kısmı biraz sıkıcı ve klişeydi.

Klişeleri severim. Benimle ilgili bilmeniz gereken güzel şeylerden biri. Klişeler hoştur, tatlıdır. Kalbinizi kazanır. Mı?
Hayır, hayır. 
Klişeler asla yetmez. İlişkiler klişe başlar ama unutmamalı ki klişeler klişe sonlarla biter. 
Elinizde peçeteler ağlayarak bulursunuz kendinizi odanın kenarında. 
İşte bu yüzden her klişenin ihtiyacı olan tek şey biraz baharattır. Yaratıcılık!

Yaratıcılığınız bol olsun. Var olun. Yaşamaya devam edin.
Biraz güçle,
-d