Yine dayanamadım

Eylül 30, 2017
İtiraflar silsilesi başlamak üzere.
Hazır mıyız kaptan?

Biraz acı ama oldukça gerçek.
Doğum günüm yaklaşıyor ve ben insanları bununla boğuyorum. 
Hatta tamda bu aylarda insanlara bu işkenceyi yapmaya bayılıyorum! (Yine yalan söyleyemediğim bir yazı daha)
Huyum bu.
Üniversiteyi bitirmek üzereyim ama hala çocukça bu hareketi yapmaya devam ediyorum. 
Ama ne var biliyor musunuz, böyle davranarak insanların bana verdiği değeri ölçüyorum. Gerçekten beni dinliyor mu acaba?
Ne istediğimi ne düşündüğümü az da olsa anlayabiliyor mu ki? 
Ya anlamak istiyor mu ki?
Yoksa yalnızca istediği olsun diye vızıldayan ufak bir çocuk muyum gözünde?

Ben kendimi biliyorum. Uzun zaman önce insanlar ne düşünür diye kafa yormayı bıraktım. Dışarıdakilere karşı davranışlarımın sınırlarını çizsem yeter. 
Yoksa ki çok saçma birine yarar sağlamış sağlamamış banane.
Zaten bu insanları önemsiyor olsam saçma deyip geçmem değil mi?

Hayattaki önceliklerim çoğu insanınkinden farklı. Kontrol delisiyim hatta çoğu zaman. 
Napayım yani? 
Geri dönüp hareketlerimi sil baştan bir daha yapayım? Bu bir anime değil ve olmadığı içinde mutsuz değilim.
Çoğu zaman böyle olmaktan mutlu olduğumu biliyor muydunuz? 
Normal insanların aksine biraz eksik biraz fazla olmaktan. 
Kendini bilmekten.
Mesela soğuğu severim ben, sonra çok çabuk sinirlenirim. Bir o kadar da çabuk insanlara alışırım.
Sonra, sonra... Bu yıl önemsediğim ve belki de son zamanlarımı geçirdiğim bir şey var. 
Gitmeden önce ona bir şeyler katabilmeyi istiyorum. Bundan öncekiler gibi olmasın istiyorum. Orada bir izim olsun. Küçük belki ama benim kattığım bir şeyler. Bunu çoğu insanında anlamadığının farkındayım. Arkamdan konuştuklarının, neden böyle davrandığımı anlamadıklarının da.


Anlamak istemedikleri için. Çünkü sen çıkıp bağırıp söylesen bile insanların anlamak bilmek istemediği şeyler vardır. Benimki de onlardan yalnızca biri. Birileri bana sürekli neden diye sordukça cevabını vermeden yıl boyunca devam ettireceğim şeylerden yalnızca biri.

Bu yıl istediğim başka bir şey daha var.
 Gereksiz, dışardan ya da içinden hayatımda olmaması gereken kim varsa gitmeli. Böyle insanların bize acı çektirmesi için yeterince şey öğrenmedik mi? Yeterince insan sarrafı olmadık mı bu insanları gözlerinden tanımak için? Yine ne çok kazık yemiş gibi konuştum, sanki 20 sene değil de 50 sene yaşamış birileri gibi. Bu da yazının bitmesi için bir sinyal belki de?

Yazıyı burada bitiriyorum.
Veee elbette meşgullüklerle dolu bir haftaya daha kendimi fırlatıyorum efenim. Yarın pazar ama benim işlerim pazardan başlıyor, gülsem mi ağlasam mı bilemedim.
Neden yazdığımı bile bilmediğim bu yazıyı okuyanlara teşekkür eder, iyi pazarlar dilerim.
Görüşmek üzere!
-d

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.